Matta Kitabı'nın 15. bölümü, İsa'nın din bilginleri ve Ferisilerle olan tartışmaları, mucizeleri ve öğretilerini içerir. Bu bölümdeki başlıca olaylar ve öğretiler şunlardır:
-
İsa'nın Geleneklere Karşı Öğretisi (Matta 15:1-20):
- Yeruşalim'den gelen Ferisiler ve din bilginleri, İsa'ya öğrencilerinin neden ataların geleneklerine uymadığını, örneğin ellerini yıkamadan yemek yediklerini sorar.
- İsa, onlara karşılık olarak, neden Tanrı'nın buyruklarını atalarının gelenekleri uğruna çiğnediklerini sorar. Örneğin, "Annene ve babana saygı göstereceksin" buyruğuna rağmen, insanların, "Tanrı'ya adadım" diyerek anne ve babalarına yardım etmekten kaçındıklarını belirtir.
- İsa, onların ikiyüzlü olduklarını, Yeşaya'nın, "Bu halk dudaklarıyla beni sayar, ama yürekleri benden uzaktır" sözleriyle onları tanımladığını söyler.
- İsa, kalabalığa neyin insanı kirlettiğini açıklar. Ağza giren şeyin değil, ağızdan çıkan şeyin insanı kirlettiğini belirtir. Çünkü ağızdan çıkanlar yürekten gelir ve insanı kirleten de budur.
- Petrus, İsa'ya bu benzetmeyi açıklar. İsa, yiyeceklerin mideye gittiğini ve dışarı atıldığını, ama ağızdan çıkanların yürekten geldiğini ve kötü düşünceler, cinayetler, zinakarlıklar, hırsızlıklar, yalan tanıklık ve iftiralar olduğunu açıklar.
-
Kenanlı Kadının İmanı (Matta 15:21-28):
- İsa, Sur ve Sayda bölgesine çekilir. Bir Kenanlı kadın İsa'ya gelip, "Rab, ey Davut Oğlu, halime acı! Kızım cinler tarafından çok kötü bir şekilde rahatsız ediliyor" der.
- İsa, kadına cevap vermez. Öğrenciler, kadının gitmesini ister. İsa, "Ben yalnızca İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim" der.
- Kadın, "Rab, bana yardım et" diyerek İsa'nın önünde eğilir. İsa, "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir" der. Kadın, "Evet, Rab, ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer" diye karşılık verir.
- İsa, kadının imanını över ve kızının o anda iyileştiğini söyler.
-
İsa'nın Şifa Vermesi ve Dört Bin Kişiyi Doyurması (Matta 15:29-39):
- İsa, Celile Gölü kıyısına gider ve orada bir dağa çıkar. Büyük kalabalıklar yanına gelir, yanlarında topallar, körler, kötürümler, dilsizler ve daha birçok hasta getirirler. İsa, onları iyileştirir ve halk hayret içinde Tanrı'yı över.
- İsa, kalabalığa acır, çünkü üç gündür yanındadırlar ve yiyecekleri yoktur. Onları aç olarak göndermek istemez, çünkü yolda bayılabilirler.
- Öğrenciler, çölde bu kadar çok insanı doyuracak kadar yiyecek bulmanın imkansız olduğunu söyler. İsa, ellerinde ne olduğunu sorar. Öğrenciler, yedi ekmek ve birkaç küçük balıkları olduğunu söyler.
- İsa, kalabalığı yere oturtur, ekmekleri ve balıkları alır, şükreder, böler ve öğrencilerine verir. Öğrenciler de kalabalığa dağıtır. Herkes doyar ve arta kalan yedi sepet dolusu parça toplanır. Yiyenlerin sayısı kadınlar ve çocuklar hariç dört bin erkekti.
- İsa, kalabalığı gönderir, tekneye biner ve Magadan bölgesine gider.