Luka İncili'nin 20. bölümü, İsa'nın Kudüs'teki tapınakta öğretirken din adamları ve diğer yetkililerle olan çeşitli tartışmalarını ve öğretilerini içerir. Bölüm şu şekilde özetlenebilir:
- İsa'nın Yetkisi Sorgulanıyor (1-8): Başkâhinler, din bilginleri ve ileri gelenler İsa'ya gelip, hangi yetkiyle bu şeyleri yaptığını sorarlar. İsa, onlara Yuhanna'nın vaftizinin gökten mi yoksa insanlardan mı olduğunu sorarak cevap verir. Onlar cevap veremeyince, İsa da kendi yetkisini açıklamaz.
- Bağcılar Benzetmesi (9-19): İsa, bir toprak sahibinin bağını kiralayıp hasat zamanı kölelerini gönderdiği fakat bağcıların köleleri dövüp gönderdiği bir benzetme anlatır. Sonunda toprak sahibi, oğlunu gönderir ama bağcılar onu da öldürürler. İsa, bu benzetmeyi anlatarak, Tanrı'nın, İsrail'in liderlerinin kendisine nasıl davrandığını ve sonunda onları nasıl yargılayacağını gösterir. Din adamları, İsa'nın bu benzetmeyi kendilerine karşı anlattığını anlar ve onu yakalamak isterler ama halktan korkarlar.
- Vergi Sorusu (20-26): Din adamları, İsa'yı tuzağa düşürmek için ona Sezar'a vergi verilip verilmemesi gerektiğini sorarlar. İsa, bir dinar gösterip üzerinde kimin resmi ve ismi olduğunu sorar. Sezar'ın olduğunu söylediklerinde, "O halde Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin" der. Bu cevap, onların tuzağından kurtulmasını sağlar.
- Dirilişle İlgili Soru (27-40): Sadukiler, İsa'ya bir adamın ölümünden sonra yedi kardeşinin de aynı kadınla evlendiği ve hepsinin öldüğü bir hikâye anlatarak dirilişte kiminle evli olacağını sorarlar. İsa, bu dünyadaki evliliklerin diriliş sonrası dünyada geçerli olmadığını, dirilenlerin melekler gibi olduğunu ve Tanrı'nın yaşayanların Tanrısı olduğunu açıklar.
- Mesih'in Davut'un Oğlu Olması (41-44): İsa, Davut'un Mezmurlar'da Mesih'i "Rab" olarak adlandırdığını ve bu yüzden Mesih'in nasıl Davut'un oğlu olabileceğini sorarak, Mesih'in doğası hakkında düşündürür.
- Din Bilginlerine Karşı Uyarı (45-47): İsa, öğrencilerine ve halka, din bilginlerinin gösteriş meraklısı ve ikiyüzlü olduklarını, dul kadınların malını yediklerini ve uzun dualar yaparak dikkat çekmeye çalıştıklarını söyleyerek onlara karşı uyarıda bulunur. Bu kişilerin daha ağır bir yargıya uğrayacaklarını belirtir.