Luka İncili'nin 13. bölümü, İsa'nın tövbe, Tanrı'nın Krallığı ve mucizelerle ilgili öğretilerini ve eylemlerini içerir. Bölüm şu şekilde özetlenebilir:
- Tövbe Çağrısı (1-5): İsa, Pilatus'un bazı Galilelilerin kanını kurbanlarının kanına karıştırdığı olayı ve Şiloah kulesinin yıkılmasıyla ölen on sekiz kişiyi anarak, bu insanların diğerlerinden daha günahkâr olmadığını söyler. İsa, herkesin tövbe etmesi gerektiğini vurgular, aksi takdirde herkesin benzer şekilde öleceğini belirtir.
- Verimsiz İncir Ağacı Benzetmesi (6-9): İsa, bir adamın bağında dikili verimsiz bir incir ağacını anlatır. Adam, üç yıldır meyve vermeyen ağacı kestirmek ister. Bahçıvan, ağaca bir yıl daha bakmasını, toprağını kazarak gübrelemesini ister. Eğer ağaç gelecek yıl meyve vermezse, o zaman kesilecektir. Bu benzetme, Tanrı'nın sabrını ve tövbe etmeyenlere yönelik uyarısını temsil eder.
- Şabat Günü Şifa (10-17): İsa, Şabat günü bir sinagogda öğretirken, on sekiz yıldır hastalık nedeniyle iki büklüm olan bir kadını iyileştirir. Sinagog yöneticisi, Şabat günü şifa vermenin yasağa aykırı olduğunu söyler. İsa, Şabat günü herkesin hayvanlarını suya götürdüğünü hatırlatarak, bu kadının da İbrahim'in kızı olduğunu ve Şabat günü bu bağımlılıktan kurtarılmasının doğru olduğunu belirtir. Bu açıklama, İsa'nın düşmanlarını utandırır, halk ise sevinir.
- Mustard Seed and Yeast Parables (18-21): İsa, Tanrı'nın Krallığı'nı bir hardal tanesine benzetir. Bu tohum, ekildiğinde büyür ve büyük bir ağaç haline gelir, kuşlar dallarında yuva yapar. Aynı şekilde, Tanrı'nın Krallığı'nın küçük bir başlangıçtan büyük bir büyüklüğe ulaşacağını vurgular. İsa, krallığı mayaya da benzetir; küçük bir miktar maya, büyük miktarda hamuru mayalar. Bu, krallığın yayılma gücünü ve etkisini gösterir.
- Dar Kapıdan Giriş (22-30): İsa, Kudüs'e doğru yolculuk ederken, biri ona az kişinin kurtulup kurtulmayacağını sorar. İsa, dar kapıdan girmeye çalışmaları gerektiğini söyler. Kapı kapandıktan sonra içeri giremeyenlerin dışarıda kalıp ağlayacaklarını, ama içeri girmelerine izin verilmeyeceğini belirtir. İsa, Tanrı'nın Krallığı'nda birçok kişinin doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden gelip oturacağını, sonuncu olanların birinci, birinci olanların ise sonuncu olacağını söyler.
- İsa'ya Yönelik Tehdit ve Kudüs'ün Reddedilmesi (31-35): Bazı Ferisiler, İsa'ya Herodes'in onu öldürmek istediğini söyler. İsa, onlara tilki Herodes'e, üçüncü gün işini tamamlayacağını ve peygamberlerin Kudüs dışında öldürülmesinin mümkün olmadığını söyler. İsa, Kudüs için ağıt yakar, çünkü Kudüs, peygamberleri öldüren ve Tanrı'nın çağrılarını reddeden bir şehirdir. İsa, Kudüs'ü birçok kez toplamak istediğini, ancak şehrin bunu istemediğini belirtir. Sonunda, "Rab'bin adıyla gelene ne mutlu!" denmedikçe, Kudüs'ün onu bir daha görmeyeceğini söyler.