Efesliler kitabının 1. bölümü, Pavlus’un Efes’teki Hristiyanlara selamları, Tanrı’nın lütfu ve seçimi hakkında öğretileri ve dua ile ilgilidir. İşte bu bölümde ele alınan ana konular:
-
Selam ve Kutsama:
- Pavlus, kendisini Tanrı’nın isteğiyle Mesih İsa’nın elçisi olarak tanıtarak, Efes’teki kutsallara ve Mesih İsa’ya iman edenlere selamlarını iletir. Tanrı Babamız’dan ve Rab İsa Mesih’ten onlara lütuf ve esenlik diler.
-
Ruhsal Kutsamalar:
- Pavlus, Tanrı’nın Mesih’te kendilerine her türlü ruhsal kutsamayı verdiğini belirtir. Tanrı’nın, dünyanın kuruluşundan önce onları Mesih’te kutsal ve kusursuz olmaları için seçtiğini ve sevgisiyle onları kendi çocukları olmak üzere Mesih aracılığıyla belirlediğini açıklar.
- Tanrı’nın bu yüce lütfunun, Mesih aracılığıyla kendilerine bağışlandığını ve günahlarının affedildiğini söyler. Tanrı’nın lütfunu, bilgeliği ve anlayışıyla onlara bol bol bağışladığını belirtir.
- Tanrı’nın gizli planını, zaman dolduğunda göklerdeki ve yeryüzündeki her şeyi Mesih’te birleştirmek üzere kendilerine açıkladığını vurgular.
-
Tanrı’nın Mirası ve Gücü:
- Pavlus, Tanrı’nın kendi isteği doğrultusunda onları Mesih’te mirasçı olarak seçtiğini ve bu mirasın, Tanrı’nın amacının gerçekleşmesi için belirlediğini açıklar. Mesih’e ilk umut bağlayanların, Tanrı’nın yüceliğinin övgüsü için yaşamaları gerektiğini belirtir.
- Hristiyanların, duydukları gerçeğin sözünü, yani kurtuluş müjdesini işitip iman ettiklerinde, vaat edilen Kutsal Ruh ile mühürlendiklerini açıklar. Bu Ruh’un, Tanrı’nın mirasına sahip çıkacağının bir garantisi olduğunu ve Tanrı’nın yüceliğinin övgüsü için olduğunu belirtir.
-
Pavlus’un Duası:
- Pavlus, Efes’teki imanlıların imanlarını ve tüm kutsallara olan sevgilerini duyduktan sonra, onlar için sürekli dua ettiğini söyler. Tanrı’dan, Rab İsa Mesih’in Tanrısı ve yüce Baba’dan, kendilerine bilgelik ve vahiy ruhunu vermesini dileyerek, Tanrı’yı daha iyi tanımalarını ister.
- Pavlus, onların yüreklerinin gözlerinin aydınlanmasını, böylece Tanrı’nın çağrısından doğan umudu, kutsallara verdiği mirasın yüce zenginliğini ve iman edenler üzerindeki muazzam gücünün büyüklüğünü anlamalarını diler.
- Bu gücün, Tanrı’nın Mesih’i ölümden diriltip göksel yerlerde sağında oturttuğunda gösterdiği aynı güç olduğunu belirtir. Mesih’in, her hükümdarlık, yetki, güç ve egemenliğin, hem bu çağda hem de gelecek çağda her adın üzerine yükseltildiğini açıklar.
- Tanrı’nın her şeyi Mesih’in ayakları altına serdiğini ve O’nu kilisenin başı olarak atadığını vurgular. Kilisenin, Mesih’in bedeni olduğunu ve her yönden O’nun doluluğunu taşıdığını belirtir.