Down sendromu, 21. kromozomun fazladan bir kopyasının bulunmasıyla ortaya çıkan bir genetik bozukluktur. Bu durum, bireyin fiziksel ve zihinsel gelişimini etkileyebilir.
Down sendromu, her 700-1000 doğumda bir görülür. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Down sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, yaşla birlikte riskin arttığı bilinmektedir. 35 yaşından sonra bir çocuk sahibi olan kadınların Down sendromlu bebek doğurma riski, 20 yaşında bir kadına göre yaklaşık iki kat daha fazladır.
Down sendromunun belirtileri, bireyden bireye değişebilir. Genel olarak görülen belirtiler şunlardır:
- Yüz görünümünde karakteristik özellikler: Kısa boylu ve yuvarlak bir kafa, düz bir yüz, küçük bir burun, çıkık bir dil, düşük kulaklar
- Zihinsel gelişim geriliği: Down sendromlu bireylerde zihinsel gelişim geriliği görülür. Bu gerilik, hafiften ağıra kadar değişebilir.
- Fiziksel gelişim geriliği: Down sendromlu bireylerde fiziksel gelişim geriliği görülür. Bu gerilik, boy ve kiloda gerilik, kalp ve solunum sistemi sorunları gibi çeşitli şekillerde görülebilir.
Down sendromunun tedavisi yoktur. Ancak, bireyin yaşam kalitesini iyileştirmek için çeşitli tedaviler uygulanabilir. Bu tedaviler şunları içerebilir:
- Erken müdahale programları: Erken müdahale programları, Down sendromlu çocukların sosyal, dil ve motor becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
- Sağlık bakımı: Down sendromlu bireyler, kalp, solunum sistemi ve diğer sağlık sorunları açısından daha fazla risk altındadır. Bu nedenle, düzenli sağlık kontrolleri ve gerekli tedaviler önemlidir.
Down sendromlu bireyler, uygun eğitim ve destek ile toplumda aktif bir şekilde yer alabilirler. Down sendromlu bireyler, çeşitli mesleklerde çalışabilir, evlenebilir ve çocuk sahibi olabilirler.