Şiirleri birçok farklı yerde yayımlanmıştır. Ludingirra, Akatalpa, Öküz ve Sonbahar gibi dergiler, şiirlerinin yayınlandığı bazı baskıları içerir.
Didem Madak'ın Hayatı
8 Nisan 1970 tarihinde Didem Madak'ı, annesi Füsun Hanım dünyaya getirdi. Bir kız kardeşe sahip olan Mamak'ın anne ve babalası öğretmendi. İki kız kardeş, çok iyi anlaşıyorlar, kardeşten öte arkadaş gibiydiler. Didem, hayatının en mutlu zamanlarını kız kardeşiyle oyunlar oynadığı ve annelerinin yanlarında olduğu zamanlarda yaşasa da Didem Madak'ın hayatı çok kolay geçmeyecekti.
Didem Madak, çocukluğunu çok mutlu geçirmedi. 12 Eylül'de babası okul müdürüyle tartıştı ve öğretmenlik hayatına Uşak’ta devam etmek zorunda kaldı, ancak annelerinin tayini çıkmadı ve o da kızlarıyla birlikte Burdur’da yaşamına devam etmek zorunda kaldı. Ülke, zorlu bir süreçten geçtiği için korku dolu günleri yalnız başlarına geçiren atlatmak zorunda kaldılar.
Bazı kaynaklarda Madak’ın ortaöğrenimini İsviçre’de gördüğü, diğer kaynaklarda Long Beach Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduğu yer alır. ODTÜ’de yüksek lisans eğitimi alarak Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptığı kaynaklar arasında yer almaktadır.
Ölümü
Didem Madak, bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra şiir yazamadı. Mutluluğu uzun sürmeyen Madak, annesi gibi kansere yakalandı. 24 Temmuz 2011’de henüz 41 yaşındayken, kolon kanseri nedeniyle hayata gözlerini yuman Madak, ardında 3 yaşındaki küçük Füsun’u bıraktı. Didem Madak'ın cenazesi Edirnekapı Mısır Tarlası Mezarlığı’na defnedildi.
Ödül töreni esnasında tanıştığı arkadaşı Şükran Yücel’e ölümünden önce bir e-posta yollayan Madak, mesajında kızına duygusal satırlar yazdı.
Orhan Kahyaoğlu, Didem Madak ile ilgili“Didem Madak, 1990’lı yıllarda ortaya çıkan şairlerin nadir iyileri arasındaydı. Özellikle, 1980’li yıllarla birlikte ortaya çıkan farklı şiir çizgilerinin çoğu ortak bir paydada buluşmuştu: yoğun imgecilik. İkinci Yeni şiirinin bunda büyük bir payı vardı.” şeklinde ifadelere yer vermiştir.
Didem Madak'ın Hayatı
8 Nisan 1970 tarihinde Didem Madak'ı, annesi Füsun Hanım dünyaya getirdi. Bir kız kardeşe sahip olan Mamak'ın anne ve babalası öğretmendi. İki kız kardeş, çok iyi anlaşıyorlar, kardeşten öte arkadaş gibiydiler. Didem, hayatının en mutlu zamanlarını kız kardeşiyle oyunlar oynadığı ve annelerinin yanlarında olduğu zamanlarda yaşasa da Didem Madak'ın hayatı çok kolay geçmeyecekti.
Didem Madak, çocukluğunu çok mutlu geçirmedi. 12 Eylül'de babası okul müdürüyle tartıştı ve öğretmenlik hayatına Uşak’ta devam etmek zorunda kaldı, ancak annelerinin tayini çıkmadı ve o da kızlarıyla birlikte Burdur’da yaşamına devam etmek zorunda kaldı. Ülke, zorlu bir süreçten geçtiği için korku dolu günleri yalnız başlarına geçiren atlatmak zorunda kaldılar.
Bazı kaynaklarda Madak’ın ortaöğrenimini İsviçre’de gördüğü, diğer kaynaklarda Long Beach Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduğu yer alır. ODTÜ’de yüksek lisans eğitimi alarak Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptığı kaynaklar arasında yer almaktadır.
Ölümü
Didem Madak, bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra şiir yazamadı. Mutluluğu uzun sürmeyen Madak, annesi gibi kansere yakalandı. 24 Temmuz 2011’de henüz 41 yaşındayken, kolon kanseri nedeniyle hayata gözlerini yuman Madak, ardında 3 yaşındaki küçük Füsun’u bıraktı. Didem Madak'ın cenazesi Edirnekapı Mısır Tarlası Mezarlığı’na defnedildi.
Ödül töreni esnasında tanıştığı arkadaşı Şükran Yücel’e ölümünden önce bir e-posta yollayan Madak, mesajında kızına duygusal satırlar yazdı.
Orhan Kahyaoğlu, Didem Madak ile ilgili“Didem Madak, 1990’lı yıllarda ortaya çıkan şairlerin nadir iyileri arasındaydı. Özellikle, 1980’li yıllarla birlikte ortaya çıkan farklı şiir çizgilerinin çoğu ortak bir paydada buluşmuştu: yoğun imgecilik. İkinci Yeni şiirinin bunda büyük bir payı vardı.” şeklinde ifadelere yer vermiştir.