Teşbih, bir şeyi bir başka şeye benzetme sanatıdır. Birbirine benzeyen iki kavramdan zayıf olanın güçlüye benzetilmesidir. Teşbihte, benzetilen kavram mesel, benzeyen kavram müşebbeh, benzetme yönü vech-i şebeh, benzetme ilgeci edat-ı teşbih olarak adlandırılır.
Tesbihte benzetme yönü, iki kavram arasında kurulan ortak özelliktir. Örneğin, "Saçları ipekten gibidir." cümlesinde, "saçlar" mesel, "ipekten" müşebbeh, "gibi" edat-ı teşbih, "parlak ve yumuşak" vech-i şebeh'tir.
Tesbihte benzetme ilgeci, iki kavram arasında benzetme ilgisi kuran ilgeç ya da ilgeç işlevi gören sözcüktür. Türkçede teşbihte en yaygın kullanılan benzetme ilgeci "gibi"dir. Bunun yanında, "kadar", "misli", "misal", "misali", "sanki", "nitekim", "çün", "güya", "gûne" gibi sözcükler de benzetme ilgeci olarak kullanılabilir.
Tesbihte benzetme yönleri, nitelik, nicelik, durum, yer, zaman, yön gibi çeşitli yönlerde olabilir. Örneğin, aşağıdaki cümlelerde benzetme yönleri sırasıyla nitelik, nicelik, durum, yer, zaman ve yöndür:
- Nitelik: "Onun gözleri çakmak çakmaktı."
- Nicelik: "Onun yüreği dağ gibiydi."
- Durum: "O, bir melek gibiydi."
- Yer: "O, bir alev gibi parlardı."
- Zaman: "O, bir rüya gibi geldi geçti."
- Yön: "O, bir ok gibi fırladı."
Teşbih, edebiyatın her türünde kullanılan bir sanattır. Özellikle şiirde, anlatıma zenginlik ve güzellik katmak için yaygın olarak kullanılır.