Şemsiye, yağmur, kar veya rüzgardan korunmak için kullanılan bir araçtır. Genellikle yuvarlak veya oval bir şekle sahip olan şemsiyenin üst kısmı genellikle kumaş, plastik veya metalden yapılır ve alt kısmı ise genellikle ahşap veya metalden yapılır. Şemsiyeyi açmak ve kapatmak için kullanılan bir mekanizma vardır.
Şemsiyenin ilk kullanımının Mezopotamya'ya kadar uzandığı düşünülmektedir. MÖ 3000 yıllarında Mezopotamya'da palmiye yapraklarından yapılan şemsiyelerin kullanıldığı bilinmektedir. Bu şemsiyeler, güneşten korunmak için kullanılmaktaydı.
Eski Mısır'da da şemsiye kullanımı yaygındı. MÖ 1200 yıllarında Eski Mısır'da şemsiyeler, hem güneşten hem de yağmurdan korunmak için kullanılmaktaydı. Eski Mısır'da şemsiyeler, genellikle kraliyet ailesi ve soylu sınıf tarafından kullanılmaktaydı.
Çin'de de şemsiye kullanımı eski çağlara kadar uzanır. Çin'de şemsiyeler, hem güneşten hem de yağmurdan korunmak için kullanılmaktaydı. Çin'de şemsiyeler, genellikle bambudan ve ipek kumaştan yapılırdı.
Şemsiyenin Avrupa'ya gelişi, İpek Yolu üzerinden gerçekleşmiştir. 16. yüzyılda Avrupa'ya ulaşan şemsiyeler, ilk olarak kadınlar tarafından aksesuar olarak kullanılmaya başlanmıştır. 17. yüzyılda ise şemsiyeler, erkekler tarafından da yaygınlaşmaya başlamıştır.
Şemsiyenin günümüzdeki şekline gelmesinde, 19. yüzyılda yapılan çeşitli yenilikler etkili olmuştur. Bu yenilikler arasında, daha dayanıklı malzemelerin kullanılması, şemsiyelerin daha kolay açılması ve kapanması için mekanizmaların geliştirilmesi sayılabilir.
Günümüzde şemsiyeler, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Şemsiyeler, yağmur, kar ve rüzgardan korunmanın yanı sıra, bir moda aksesuarı olarak da kullanılmaktadır.
Şemsiyenin kimin tarafından bulunduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, şemsiyenin ilk olarak Mezopotamya'da ortaya çıktığı düşünülmektedir.