Öyküleme Paradoksu Nedir?
Öyküleme paradoksu, bir hikâyeyi anlatma eyleminin kendi doğasıyla çelişmesinden doğan felsefi ve anlatısal bir çelişkidir. Kısaca, bir anlatının hem yaratılma sürecinde hem de izleyiciye aktarılış biçiminde oluşan tutarsızlıkları ifade eder. Örneğin, bir yazar hikâyesinde kendi yazma sürecini konu ediyorsa veya hikâyedeki olaylar anlatıcının anlatımına bağlı olarak değişiyorsa, öyküleme paradoksu ortaya çıkar.
Bu paradoks, “anlatıcı ne kadar güvenilir?”, “gerçeklik ile kurgu arasındaki sınır nerede başlar?” gibi soruları gündeme getirir. Özellikle metafiction (üstkurmaca) tarzı eserlerde bu çelişki belirgindir. Jorge Luis Borges, Italo Calvino ve Paul Auster gibi yazarlar, bu paradoksu bilinçli şekilde kullanarak okuru hikâyenin içinde bir gözlemci değil, aktif bir sorgulayıcı hâline getirirler.
Öyküleme paradoksu, hikâye anlatımının kendi üzerine dönüp kendi gerçekliğini sorguladığı anda, anlatı ile gerçeklik arasındaki çizginin bulanıklaşmasıdır.
