Ülkemizde Sanayinin Gelişim Süreci Nasıldır?
18. yüzyılda Avrupa'da başlayan sanayileşme, Osmanlı İmparatorluğu'nda ancak 1839'da Tanzimat Fermanı sonrasında başlamıştır. Fakat kapitülasyonlarla batılı devletlere verilen haklar, yerli firmaların zarar etmesine sebep olmuş ve sanayinin gelişmesine engel olmuştur. Bu durum ayrıca Osmanlı'nın sanayide geride kalmasına sebebiyet vermiştir.
1923'de Lozan Antlaşması'ndan sonra kapitülasyonların kaldırılmasıyla milli sanayi sektörü yabancı firmalara karşı rekabet gücü kazanmaya başlamıştır. İzmir İktisat Kongresi’nde alınan özel sektöre destek kararıyla ve ayriyeten gümrüklerde alınmaya başlayan vergilerle ise bu gelişim devam etmiştir. Bu süreçten sonra ise ülkemizde sanayi sektörü kısa sürede hızla gelişmeye başlamıştır. Cumhuriyet ile birlikte gelişimine başlayan sanayi 1950'de karayollarının ve 1980'de otoyollarının yapılmasından sonra daha da gelişip çeşitlenmiştir.

Türkiye'de Sanayinin Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Türkiye, hammadde kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Zengin bor, demir, bakır, çelik vb. madenleri bulunmaktadır. Tarımsal ve hayvansal ürünler de sanayide değerlendirilmektedir. Ayrıca zengin taş kömürü yatakları, hidroelektrik santralleri de sanayiyi desteklemektedir. Hala kurulum aşamasında olan nükleer santral ve yeni keşfedilen doğal gaz rezervleri yerli sanayi sektörüne güzel günler vaat ediyor denebilir.
Sanayinin gelişmesi için önemli unsurlardan birisi de iş gücüdür. Türkiye'nin hızla artan nüfusundan dolayı fazla olan genç ve eğitimli nüfusu bu ihtiyacı karşılamaktadır ve ucuz iş gücü nedeniyle yabancı yatırımcıları da çekmektedir. Ayrıca ulaşım hizmetlerini geliştirmek için atılan ve atılmaya devam eden adımlar da hem sanayi hem de diğer sektörlere avantaj sağlamaktadır. Fakat sermaye yetersizliği ve pazarlamadaki eksiklik Türkiye'deki sanayi gelişimini yavaşlatmaktadır.

Türkiye'de en çok sanayi hangi bölgededir?
Türkiye'nin sanayi haritasına bakıldığında çok büyük bir dengesizlik görülmektedir. Tüm ülke sanayisini %60'ı Marmara Bölgesinde bulunmaktadır. 1960'larda ülke sanayisinin üçte birinin bulunduğu ve hemen hemen her türlü sanayiye sahip olan İstanbul'un bu bölgede bulunması da bunda oldukça etkilidir.
İstanbul, sahip olduğu büyük nüfus kitlesi ile hem büyük bir tüketim pazarı hem de iş gücünün kolay sağlanabileceği bir merkezdir. Sanayide ihtiyaç duyulan hammaddenin de buraya getirilmesi kolaydır. Ayrıca Türkiye'de birinci ticaret merkezi oluşu da İstanbul ve Marmara'daki sanayi sektörünün gelişimine yardım etmiştir. Marmara'da İstanbul dışında Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ gibi şehirlerde de sanayi gelişmiştir.
Sanayi etkinliği bakımından ikinci sırada Ege Bölgesi vardır. İstanbul'dan sonraki önemli sanayi merkezlerinden biri olan İzmir bu bölgededir.
Üçüncü sırada ise Karadeniz vardır. Zonguldak'ta bulunan kömür madenleri ve Karabük'te bulunan demir - çelik işletmeleri bunda etkilidir. Ardından ise Akdeniz bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi takip etmektedir.
18. yüzyılda Avrupa'da başlayan sanayileşme, Osmanlı İmparatorluğu'nda ancak 1839'da Tanzimat Fermanı sonrasında başlamıştır. Fakat kapitülasyonlarla batılı devletlere verilen haklar, yerli firmaların zarar etmesine sebep olmuş ve sanayinin gelişmesine engel olmuştur. Bu durum ayrıca Osmanlı'nın sanayide geride kalmasına sebebiyet vermiştir.
1923'de Lozan Antlaşması'ndan sonra kapitülasyonların kaldırılmasıyla milli sanayi sektörü yabancı firmalara karşı rekabet gücü kazanmaya başlamıştır. İzmir İktisat Kongresi’nde alınan özel sektöre destek kararıyla ve ayriyeten gümrüklerde alınmaya başlayan vergilerle ise bu gelişim devam etmiştir. Bu süreçten sonra ise ülkemizde sanayi sektörü kısa sürede hızla gelişmeye başlamıştır. Cumhuriyet ile birlikte gelişimine başlayan sanayi 1950'de karayollarının ve 1980'de otoyollarının yapılmasından sonra daha da gelişip çeşitlenmiştir.

Türkiye'de Sanayinin Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Türkiye, hammadde kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Zengin bor, demir, bakır, çelik vb. madenleri bulunmaktadır. Tarımsal ve hayvansal ürünler de sanayide değerlendirilmektedir. Ayrıca zengin taş kömürü yatakları, hidroelektrik santralleri de sanayiyi desteklemektedir. Hala kurulum aşamasında olan nükleer santral ve yeni keşfedilen doğal gaz rezervleri yerli sanayi sektörüne güzel günler vaat ediyor denebilir.
Sanayinin gelişmesi için önemli unsurlardan birisi de iş gücüdür. Türkiye'nin hızla artan nüfusundan dolayı fazla olan genç ve eğitimli nüfusu bu ihtiyacı karşılamaktadır ve ucuz iş gücü nedeniyle yabancı yatırımcıları da çekmektedir. Ayrıca ulaşım hizmetlerini geliştirmek için atılan ve atılmaya devam eden adımlar da hem sanayi hem de diğer sektörlere avantaj sağlamaktadır. Fakat sermaye yetersizliği ve pazarlamadaki eksiklik Türkiye'deki sanayi gelişimini yavaşlatmaktadır.

Türkiye'de en çok sanayi hangi bölgededir?
Türkiye'nin sanayi haritasına bakıldığında çok büyük bir dengesizlik görülmektedir. Tüm ülke sanayisini %60'ı Marmara Bölgesinde bulunmaktadır. 1960'larda ülke sanayisinin üçte birinin bulunduğu ve hemen hemen her türlü sanayiye sahip olan İstanbul'un bu bölgede bulunması da bunda oldukça etkilidir.
İstanbul, sahip olduğu büyük nüfus kitlesi ile hem büyük bir tüketim pazarı hem de iş gücünün kolay sağlanabileceği bir merkezdir. Sanayide ihtiyaç duyulan hammaddenin de buraya getirilmesi kolaydır. Ayrıca Türkiye'de birinci ticaret merkezi oluşu da İstanbul ve Marmara'daki sanayi sektörünün gelişimine yardım etmiştir. Marmara'da İstanbul dışında Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ gibi şehirlerde de sanayi gelişmiştir.
Sanayi etkinliği bakımından ikinci sırada Ege Bölgesi vardır. İstanbul'dan sonraki önemli sanayi merkezlerinden biri olan İzmir bu bölgededir.
Üçüncü sırada ise Karadeniz vardır. Zonguldak'ta bulunan kömür madenleri ve Karabük'te bulunan demir - çelik işletmeleri bunda etkilidir. Ardından ise Akdeniz bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi takip etmektedir.