Deprem travması, bir depremin ardından ortaya çıkan bir stres bozukluğudur. Deprem travması yaşayan kişiler, deprem sırasında yaşadıkları korku, dehşet ve belirsizlik duygularını işlemeye çalışırken çeşitli fiziksel, duygusal ve bilişsel belirtiler yaşayabilirler.
Deprem travmasının evreleri, yas sürecindeki aşamalarla benzerlik gösterir. Bu evreler şunlardır:
- Şok ve İnkar: Bu evrede, kişiler depremin gerçekliğini kabul etmekte güçlük çekebilirler. Depremin olduğunu kabul etmeyi reddedebilirler veya depremin etkilerinin hafif olduğunu düşünebilirler.
- Öfke: Bu evrede, kişiler depreme neden olan kişilere veya olaylara öfke duymaya başlayabilirler. Bu öfke, kendilerine, başkalarına veya depreme neden olan herhangi bir şeye yönelik olabilir.
- Pazarlık: Bu evrede, kişiler depremin etkilerini azaltmak veya değiştirebilmek için bir şeyler yapmaya çalışırlar. Bu, depremin neden olduğu kayıpları telafi etmek için çabalamak veya depremin bir daha asla olmayacağını ummak gibi çeşitli şekillerde olabilir.
- Depresyon: Bu evrede, kişiler depremin etkilerini kabul etmeye ve acıyı hissetmeye başlarlar. Depresyon, üzüntü, çaresizlik ve umutsuzluk duygularına yol açabilir.
- Kabul: Bu evrede, kişiler depremin bir daha asla olmayacağını bilemediklerini kabul etmeye başlarlar. Depremin etkilerini kabul etmek ve onlarla başa çıkmak için yeni yollar bulmaya çalışırlar.
Deprem travması yaşayan kişiler, bu evrelerden farklı hızlarda geçebilirler. Bazı kişiler tüm evrelerden geçerken, diğerleri sadece bazı evrelerden geçebilir. Deprem travmasının belirtileri, evrelerden geçerken değişebilir.
Deprem travması yaşayan kişiler, profesyonel yardım almalıdır. Bir terapist, kişilerin depremin etkileriyle başa çıkmalarına ve travma sonrası stres bozukluğu geliştirmelerini önlemeye yardımcı olabilir.