Aziz Mahmud Hüdayi, 1541 yılında Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde doğdu. Asıl adı Mahmud'dur. "Aziz" sıfatı kendisine sonradan verilmiştir. "Hüdâyî" ismi ise Bursa'da şeyhi Muhammed Üftâde'den almıştır.
Hüdayi, ilk eğitimini Sivrihisar'da aldı. Daha sonra İstanbul'a giderek Küçük Ayasofya Medresesi'nde fıkıh, hadis, tefsir ve tasavvuf dersleri aldı. Medrese tahsilini tamamladıktan sonra hocası Nâzırzâde Ramazan Efendi'nin muîdi oldu.
Hüdayi, 1571 yılında Bursa'ya giderek Muhammed Üftâde'nin dergâhına girdi. Üftâde'den manevi ilimleri ve Celvetiyye tarikatının inceliklerini öğrendi. Hüdayi, Üftâde'nin vefatından sonra 1589 yılında dergâhın şeyhi oldu.
Hüdayi, şeyhliği döneminde Celvetiyye tarikatını Anadolu ve Rumeli'de yaygınlaştırdı. Tarikatın merkezini Üsküdar'da yaptırdığı cami ve dergaha taşıdı. Hüdayi'nin dergahı, Osmanlı döneminde önemli bir kültür ve eğitim merkezi oldu.
Hüdayi, aynı zamanda bir şair ve yazardı. Şiirlerini "Hüdâyî" mahlasıyla yazdı. Eserlerinde tasavvuf ve ahlak konularını işledi.
Hüdayi, Osmanlı padişahlarından III. Murad, III. Mehmed ve I. Ahmed'in de hocasıydı. III. Ahmed, Hüdayi'nin cenaze namazını kıldırdı ve türbesini yaptırdı.
Hüdayi, 1628 yılında Üsküdar'da vefat etti. Mezarı, Üsküdar'daki kendi dergahı yanındaki türbesindedir.
Hüdayi'nin Tasavvufi Görüşleri
Hüdayi, tasavvuf anlayışını "hüdâyilik" olarak adlandırmıştır. Hüdâyilik, Allah'a ulaşmanın en önemli yolunun sevgi olduğunu savunur. Hüdayi'ye göre, Allah'ı sevmek ve O'na yakın olmak için öncelikle nefsi terbiye etmek gerekir. Nefsi terbiye etmek için ise sabır, şükür, tefekkür ve ibadet gibi erdemlere sahip olmak gerekir.
Hüdayi, tasavvufun toplum hayatındaki önemine de vurgu yapmıştır. Ona göre, tasavvuf insanı iyilik ve güzelliğe yönlendiren bir yoldur. Tasavvuf sayesinde insan, kendi iç dünyasını keşfeder ve toplumsal huzura katkıda bulunur.
Hüdayi'nin Etkileri
Hüdayi, Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahiptir. Onun tasavvufi görüşleri ve uygulamaları, Celvetiyye tarikatının yaygınlaşmasında önemli rol oynamıştır. Hüdayi'nin dergahı, Osmanlı döneminde önemli bir kültür ve eğitim merkezi olmuş ve birçok önemli şahsiyet yetiştirmiştir.
Hüdayi'nin günümüzde de etkisi devam etmektedir. Onun türbesi, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Hüdayi'nin eserleri ise tasavvuf alanında önemli bir kaynak olarak kabul edilmektedir.
Hüdayi'nin Bazı Eserleri
- Mevlid-i Hüdâyî
- Divan-ı Hüdâyî
- Risâle-i Hüdâyî
- Mektûbât-ı Hüdâyî
Hüdayi'nin eserleri, Türkçe, Arapça ve Farsça yazılmıştır. Eserlerinde tasavvuf, ahlak, edebiyat ve tarih konularını işlemiştir.