Sesli Kitap Dinlemek Okuma Sayılır Mı?
Uzmanlar Sesli Kitapların Okuma Sayıldığını Düşünüyor Mu?
Bir kitabı sesli dinleyen kişi gerçekten okumuş sayılır mı? Bu yazıda sesli kitapların okuma sayılıp sayılmayacağı konusundaki çeşitli uzman görüşlerini size sunuyoruz.
Google arama motoruna ‘’Sesli kitaplar okuma sayılır mı?’’ yazdığınızda, bu öneriyi hem kabul eden, hem de reddeden pek çok görüşle karşılaşıyorsunuz. Bu sorunun cevabını verenler üç gruba ayrılıyor. Bir tarafta yazılı kelimeyi seven ve bunun sesli karşılıklarının asla tam olarak onun yerini tutmayacağını düşünenler var. Diğer tarafta ise sesli kitap hayranları bulunuyor. Onlar bu yöntemi kitabı özümsemenin yeni bir yaratıcı yolu olarak görüyorlar. Bir başka gurup ise bu iki görüş arasında gidip geliyor.
Uzmanlar hangi tarafı benimsemiş olursanız olun, her ikisi arasındaki farkın çok az olduğunu bildiriyor. Beyniniz bir ses kaydını ya da sayfa üzerindeki bir kelimeyi işlerken aşağı yukarı aynı şekilde çalışıyor. Bu konuda görüşüne başvurulan hemen hemen bütün uzmanlar aynı bilgiyi veriyor. Sesli kitaplar sadece kesinlikle okunmuş sayılmaz, aynı zamanda onları kimin okuduğuna ya da dinlediğine bağlı olarak bir gereklilik de olabilir.
Bilimsel Açıdan Okuma
Psikolog Maread Molloy ‘’Bilgiler okurken ya da dinlerken beyin tarafından farklı şekilde işlense de, anlama açısından okuma ve dinleme arasındaki genel fark önemsizdir.’’ Diyor.
‘’Okurken harfleri ve kelimeleri anlamak için beynin sol ön lobu aktive olur. Daha sonra anterior temporal lob kelimelerin akışını ve zamanlarını analiz eder. En son aşamada limbik sistem bilgiyi kabul etmeniz ve tutmanız için duyguları harekete geçirir.’’ Maread Molloy sesli kitapların beynin yazılı kelimelerden daha fazla imgeyi harekete geçirmesine yardımcı olabileceğini, ancak okuma ortamı olarak tercih edilebilecek her iki yöntemin de kendine özgü avantajları olduğunu da ekliyor.
Sesli kitaplar anlama ve dinleme dağarcığınızı geliştirmenize yardımcı olabilir. Beyin aslında dinleme sırasında hikaye ile ilgili daha fazla imge yaratıyor olabilir. Beyindeki görsel merkezler öncelikle kelimeyi almak için çalışıyorlar. Bu durum diğer imgelem görüntülerin oluşturulmasına daha az yer bırakabiliyor.
‘’Sesli kitaplar kavrayışımızı ve sözcük hazinemizi geliştirmemize yardımcı olabilir. Yeni kelimeleri görmekten bağımsız bir şekilde okunurken duymak özellikle çocuklar ve ikinci dil öğrenenler için anlam ve kelime dağarcığını zenginleştirme konusunda önemli ölçüde etkili olabilir. Ayrıca kulağınızdan gelen bilgiler beynin belirli bölgelerine iletilirken, işitsel sürecin de uyarılmasına yardımcı oluyorlar. Bu aktif dinleme süreci bilgiyi analiz etmemize ve hafızamızda saklamamıza destek veriyor.
Sayfa üzerindeki kelimeleri okumak, beyin egzersizinden konsantrasyona, okuryazarlık, uyku ve odaklanmaya kadar pek çok becerinin geliştirilmesinde etkilidir. Sesli kitaplar ise okuyucunun ihtiyaçlarına göre farklı avantajlar sunuyor.
Sadece Sesli Kitap Dinleyebilen Okurlar
Psikoterapist Chase Cassine konu hakkındaki görüşlerini ‘’Anksiyete ve depresyon teşhisi konan okuyucular için sesli kitap dinlemek bu tür problemlerle olumlu bir başa çıkma mekanizmasıdır. Bir anlatımı yüksek sesle dinlemek zihinlerini yeniden çerçeveleyerek içeriğe konsantre olunmasına yardımcı olur. Böylece hastalar olumsuz ve endişeli düşüncelerden sağlıklı bir şekilde uzaklaşabilir. Bu da stres düzeylerini, vücuttaki gerilimlerini azaltmaya ve ruh hallerini yükseltmelerine yardımcı olur.’’ Şeklinde belirtiyor.
Birleşik Krallıktaki ‘’Listening Books’’ yardım kuruluşunun üyelik ve pazarlama asistanı Emily Pye bütün insanları özellikle de geleneksel anlamda okuma yapamayanları da kitap okuma serüvenine dahil edebilmek için sesli kitap okumanın aktif olarak okuma sınıfında değerlendirilmesinin gerekliliğine inanıyor. ‘’Listenin Books’’ 1959’ da kurulan hastalık, akıl sağlığı, engelli olunması ya da öğrenme güçlüğü çekilmesi nedeniyle bireylerin kitabı ellerinde tutmalarının zor olduğu durumlarda her yaştan insana sesli kitap dinleme hizmeti sunan bir hayır kurumudur.
Okuma söz konusu olduğunda, bir başkasının görüşü kullanılabilecek en uygun yöntem değildir. Eğer fiziksel kitapları sesli kitaplara tercih ediyorsanız, elbette bu bir sorun değildir. Ama çoğu zaman insanlar sesli kitapların okuma olarak sayılmadığını söylediğinde, yazılı metinlere sesli kitaplardan başka şekilde erişimi olmayan engelli binlerce insanın okumasını önleyebileceklerini fark etmiyorlar.
Uzmanlar fiziksel kitap okumanın, okumanın en üstün biçimi olduğu fikrinin çok keyfi olduğunu belirtiyor. Uzun yıllar boyunca arkadaşlar ve aileler için hikayeleri birbirlerine aktarmanın tek yolu sözlü olarak anlatmaktı. Bu uygulama kitaplar yaygınlaşmadan çok öncen beri kullanılıyor.
Sonuç olarak sesli kitaplar sizin tercihiniz olmasa dahi ya da sesli kitaplardan yaralanacak insanların durumunun farkında olmasanız bile, bu tür okumayı göz ardı etmek yerine bazı insanlar için belki de en iyi seçenek olabileceği konusunda açık fikirli olmalısınız.