Makyaj Neden Kendimizi Daha Güçlü Hissettirir?
Makyaj, yalnızca yüz hatlarını belirginleştiren bir estetik uygulama değildir; aynı zamanda kişinin öz algısını ve duygusal enerjisini düzenleyen güçlü bir ritüeldir. Çoğu kadın için makyaj yapmak, güne hazırlanmanın bir parçası olduğu kadar, kendini yeniden merkezleme ve toplanma sürecidir. Ayna karşısında geçirilen o kısa süre, zihnin ve bedenin uyumunu sağlar. Bu nedenle makyaj, dışarıya yansıyan görünümden çok, içteki duygunun şekillenmesiyle ilgilidir.
Ruj sürmek, ten tonunu eşitlemek, kirpikleri belirginleştirmek… Bunlar küçük dokunuşlar gibi görünse de, beynin özgüven ve sosyal hazırbulunuş sinyallerini harekete geçirir. Araştırmalar, kişinin kendini iyi hissettiği görünümde olduğunda beden dilinin açıldığını, omuzlarının yukarı kalktığını, ses tonunun güçlendiğini gösteriyor. Yani makyaj, bir kimlik zırhı gibi çalışır.
Makyaj aynı zamanda yaratıcılık ve kendini ifade etme alanıdır. Günün ruhuna göre nude tonlar sakinliği, kırmızı ruj ise cesareti sembolize edebilir. Bu nedenle makyaj, “dış görünüşü düzeltmek” değil, iç dünyayı görünür kılmak anlamına gelir.
Bazı günler kadınlar makyaj yapmadan da güçlü hissedebilir. Fakat ihtiyaç duyulduğunda makyaj, kelimelere gerek kalmadan “Bugün buradayım ve güçlüyüm” mesajını veren sessiz bir duruş sunar.
