Bu sözler, 13. yüzyılda yaşamış Mevlana'nın hocası ve manevi rehberi olan Şems-i Tebrizi'ye aittir. Bu sözlerde, gerçek değerin maddi varlıklarda değil, manevi derinlikte ve ancak onu anlayabilenler tarafından takdir edilebileceğinde yatan bir mesaj gizlenmiştir.
Altın metaforu:
- Altın, evrensel olarak değerli kabul edilen ve kolayca tanınan bir maddedir.
- Bu benzetmeyle Şems, maddi varlıkların yüzeysel ve geçici değerine dikkat çeker.
- Herkes altının değerini bilir, çünkü parıltılıdır ve göze çarpar.
Demir metaforu:
- Demir ise daha az gösterişli ve sıradan bir maddedir.
- Fakat demir, sağlamlığı ve dayanıklılığı ile önemli bir işlev görür.
- Bu benzetmeyle Şems, manevi değerlerin derinliğini ve ancak onu anlayabilenler tarafından takdir edilebileceğini vurgular.
- Demir gibi, gerçek değer de göze görünmez ve ancak onu anlayanlar tarafından keşfedilir.
Sözün anlamı:
- Gerçek değer maddi varlıklarda değil, manevi derinlikte yatar.
- Kişinin değeri, sahip olduğu maddiyatla değil, karakteri, ahlakı ve bilgeliği ile ölçülür.
- Önemli olan herkes tarafından bilinmek değil, değerimizi anlayabilenler tarafından takdir edilmektir.