Küçük Albert Deneyi: Korkunun Koşullanması
Küçük Albert Deneyi, 20. yüzyılın başlarında psikolog John B. Watson ve Rosalie Rayner tarafından gerçekleştirilen oldukça tartışmalı bir psikolojik deneydir. Bu deney, klasik koşullanma teorisini desteklemek ve insanlarda korkunun nasıl öğrenilebileceğini göstermek amacıyla yapılmıştır.
Deneyin Amacı ve Yöntemi
Deneyin temel amacı, nötr bir uyaranın (beyaz fare) korkutucu bir uyaranla (yüksek ses) eşleştirilmesi durumunda, nötr uyaranın da korku uyandırması sağlanabileceğini göstermekti.
- Denek: Yaklaşık 9 aylık, sağlıklı ve duygusal olarak stabil olduğu belirtilen bir bebek olan "Küçük Albert".
- Prosedür:
- Başlangıç: Albert'e çeşitli nesneler (beyaz fare, tavşan, maymun, maskeler vb.) gösterildi ve hiçbir korku tepkisi vermediği gözlemlendi.
- Koşullanma: Albert'e beyaz bir fare gösterilirken aynı anda yüksek ve ani bir ses çıkarıldı. Bu durum birkaç kez tekrarlandı.
- Sonuç: Bir süre sonra Albert, sadece beyaz fareyi gördüğünde bile korku belirtileri göstermeye başladı. Hatta deneyciler, beyaz fareye benzer özelliklere sahip diğer nesnelere (örneğin, beyaz tüylü bir oyuncak) karşı da korku geliştiğini gözlemlediler.
Deneyin Sonuçları ve Eleştirileri
Bu deney, klasik koşullanmanın insanlarda korku gibi karmaşık duygusal tepkileri oluşturmada etkili olabileceğini göstermesi açısından önemli kabul edilir. Ancak deneyin etik açıdan ciddi sorunları olduğu da vurgulanır:
- Çocuğun rızası alınmadı: Bebek olan Albert, deney hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildi ve rızası alınmadan deneylere tabi tutuldu.
- Psikolojik zarar: Deney sonucunda Albert'te kalıcı bir fobi oluşmuş olabilir ve bu durum çocuğun psikolojik sağlığını olumsuz etkilemiştir.
- Genelleme: Deney sonuçlarının tüm çocuklara genellenebilirliği tartışmalıdır. Her çocuğun öğrenme ve tepki verme özellikleri farklıdır.
Deneyin Psikolojiye Katkıları ve Günümüzdeki Yansımaları
Küçük Albert deneyi, klasik koşullanma teorisinin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Ancak etik sorunları nedeniyle günümüzde bu tür deneyler yapılmamaktadır. Bunun yerine, hayvanlar üzerinde yapılan deneyler veya yetişkin katılımcılarla yapılan daha etik yöntemler tercih edilmektedir.
Daha fazla bilgi için şu kaynaklara göz atabilirsiniz: