Kar Hikayesi

Bir zamanlar, uzak bir köyde Kar adında bir kız yaşarmış. Kar, kendisine verilen isim gibi, saflığı ve zarafetiyle tanınan biriydi. Gözlerindeki masumiyet ve gülümsemesiyle herkesin sevgisini kazanmıştı. Kar, köydeki diğer çocuklardan farklıydı. İç dünyasıyla daha çok ilgilenir ve hayal gücünü kullanarak kendi dünyasında kaybolurdu. Diğer çocuklar oyun oynamayı tercih ederken, Kar ormanda yürüyüşe çıkmanın, çiçek toplamanın ve kuş sesleri dinlemenin keyfini yaşardı. Bir kış günü, Kar yine ormanda dolaşıyordu. Beyaz örtüyle kaplanmış ağaçlar arasında ilerlerken, bir kardelen buldu. Kardelen, soğuk kış aylarında bile büyüleyici bir şekilde açan nadir çiçeklerdendi. Kar, bu küçük çiçeği görünce heyecanla sevinç çığlıkları attı. Onu toprağın buzlu yüzeyinden çıkardı ve büyük bir özenle cebine koydu. Kar eve döndüğünde, odasının penceresini açtı ve kardeleni dışarıya dikti. Her gün çiçeğe bakar, onun büyümesini ve gelişmesini gözlemleyerek mutlu olurdu. Kardelen, Kar'ın en büyük hazinesi haline gelmişti.

Bir süre sonra, köye bir haber ulaştı. Köyün büyücüsü, her yıl düzenlenen bir yarışma için bir ilan yapmıştı. Bu yarışma, en güzel çiçeği yetiştiren kişiye özel bir ödül verilecekti. Kar, hemen heyecanla düşünmeye başladı. Kardeleni büyütmenin yanı sıra, ona farklı bir şeyler yapmak istedi. Büyücünün dikkatini çekebilecek bir çiçek yetiştirmek için elinden geleni yapmaya karar verdi. Kar, kardeleni her gün özenle suladı, güneş ışığından yararlandırdı ve sevgiyle besledi. Aynı zamanda köydeki büyücünün yanına gidip çiçekler hakkında bilgi almaya çalıştı. Büyücü, ona sabır, sevgi ve inançla büyüyen çiçeklerin en güzeli olduğunu söyledi. Nihayet yarışma günü geldi çattı. Köy meydanında tüm köylüler bir araya geldi ve en güzel çiçeği yetiştiren kişiyi seçmek için bir jüri oluşturuldu. Herkes kendi çiçeklerini gösterdi ve büyücü, her bir çiçeğin nasıl büyüdüğü hakkında hikayeler anlattı.

Kar'ın sırası geldiğinde, herkes merakla onu dinlemeye başladı. Kar, kardelenin hikayesini anlattı. Onu nasıl bulduğunu, büyüttüğünü ve ona nasıl sevgiyle baktığını anlattı. Her kelimesinde içtenlik ve coşku vardı. Kar'ın anlattığı hikaye, herkesin kalbine dokundu. Sonunda jüri, Kar'ın kardelenini en güzel çiçek olarak seçti. Kar büyük bir mutlulukla ödülünü aldı ve tüm köylüler tarafından alkışlandı. Ama onun için en büyük ödül, kardelenin büyüme sürecinde yaşadığı deneyim ve mutluluktu. Kar'ın hikayesi, o günden sonra köyde anlatılmaya başlandı. Herkes, saflığı, sevgisi ve hayal gücüyle Kar'ı örnek almayı diledi. Kar ise yine ormanda dolaşmaya devam etti. Artık köyde bir efsane olmuştu, ama o hiçbir zaman değişmeyen iç dünyasını ve masumiyetini korudu.