Araştırmalar, bazı vitaminlerin, minerallerin, şifalı otların ve diğer bileşiklerin, özellikle depresif semptomları iyileştirmede faydalı olduğun göstermektedir. Depresyon hastalarına fayda sağlayabilecek bitki ve takviyeler için okumaya devam edin.
Omega-3 Yağ Asitleri
Omega-3 yağları temel yağlardır, yani onları diyetinizde almanız gerekir. Yapılan araştırmalar, omega-3 takviyelerinin depresyonu tedavi etmede yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur.
Omega-3 yağ asidi takviyeleri, hamile ve doğum sonrası kadınlarda depresif semptomları önemli ölçüde iyileştirmektedir.
Genel olarak, omega-3 takviyeleri iyi tolere edilir ve yağlı balık tüketemiyorsanız diyetinize sağlıklı bir katkı sağlar.
NAC (N-asetilsistein)
NAC, amino asitler L-sistein ve glutatyonun öncüsüdür. Glutatyon, vücudunuzdaki en önemli antioksidanlardan biri olarak kabul edilir ve iltihaplanmayı düzenlemek ve hücreleri oksidatif hasara karşı korumak için kritik öneme sahiptir.
NAC almanın, vücudunuzun glutatyon seviyelerinde artışı da dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararları sağladığı gösterilmiştir.
Araştırmalar, depresyonlu kişilerin C-reaktif protein, interlökin-6 ve tümör nekroz faktörü-alfa gibi daha yüksek düzeylerde inflamatuar sitokinlere sahip olma olasılığın daha yüksek olduğunu göstermektedir. NAC almak, iltihabı azaltmaya ve depresif semptomların hafiflemesinde etkili olabilir.
Safran
Safran, karotenoidler, krosin ve krosetin gibi antioksidan bileşikleri barındıran parlak renkte bir baharattır. İlginç bir şekilde safran, depresyon için doğal bir tedavi olarak umut vaat etmektedir.
Araştırmalar, safranın beyindeki ruh halinin yükselmesinde rol oynayan nörotransmiter serotonin seviyelerini artırdığını gözlemledi. Bu sürecin nasıl çalıştığı tam olarak bilinmiyor, ancak safranın serotonin geri alımını engellediği ve böylece beyinde daha uzun süre kalmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.
D vitamini
D vitamini, vücudunuzda birçok temel role sahip kritik bir besindir. Günümüzde, depresyon hastaları da dahil olmak üzere birçok insan yeterli D vitamini seviyesinden yoksundur.
Araştırmalar, depresyonu olan kişilerin D vitamini bakımından daha düşük ya da eksik olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Depresyon durumu olanlar genel popülasyona göre daha düşük D vitamini seviyelerine sahip olma eğilimindedir. En düşük seviyeye sahip kişiler, en önemli depresif semptomlara sahip olma durumu sergiler.
B vitaminleri
B vitaminleri, nörolojik fonksiyon ve ruh hali düzenlemesinde büyük bir öneme sahiptir. Serotonin, gama-aminobütirik asit (GABA) ve dopamin gibi nörotransmiterlerin üretimi ile düzenlenmesi için folat, B12 ve B6 dahil olmak üzere B vitaminlerine ihtiyaç vardır.
Araştırmalar, B12 vitamini ve folat eksikliklerinin depresyon riskini artırabileceğini ve bu besinlerle takviye etmenin bazı popülasyonlarda depresif semptomları azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Folat takviyeleri, folat metabolizmasını etkileyen genetik bir mutasyona sahip çocuklarda ve yetişkinlerde tedaviye dirençli depresyon semptomlarını azaltabilmektedir.
Çinko
Çinko, beyin sağlığı ve nörotransmiter yollarının düzenlenmesi için önem taşıyan bir mineral olarak görülmektedir. Aynı zamanda antioksidan ve antiinflamatuar özelliklere sahiptir.
Çinko eksikliği, artan depresyon riski ve depresyonun semptom şiddeti ile güçlü bir şekilde orantıya sahiptir.
Yapılan araştırmalarda, depresyonu olan kişilerde kandaki çinko seviyelerinin, depresyon durumu olmayanlara göre yaklaşık 0.12 µg / mL daha düşük olduğunu bulmuştur. Ayrıca çalışmalar, daha fazla çinko eksikliğini, daha büyük depresif semptomlarla ilişkilendirmiştir.
Sarı Kantaron
Depresyonu olan kişilerde, semptomları azaltmada umut ışığı olan popüler bir bitkidir.
Yapılan çalışmalarda sarı kantaron tedavisinin hafif ila orta derecede depresyonu olan kişilerde semptomları azalttığı görüldü.
Magnezyum
Magnezyum, depresyon hastalarına fayda sağlayabilecek önemli bir mineraldir. Magnezyum eksikliği depresyonu olan kişilerde yaygındır ve araştırmalar, magnezyum eksikliğine karşı takviye almanın depresif semptomları azaltabileceğini göstermektedir.
Omega-3 Yağ Asitleri
Omega-3 yağları temel yağlardır, yani onları diyetinizde almanız gerekir. Yapılan araştırmalar, omega-3 takviyelerinin depresyonu tedavi etmede yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur.
Omega-3 yağ asidi takviyeleri, hamile ve doğum sonrası kadınlarda depresif semptomları önemli ölçüde iyileştirmektedir.
Genel olarak, omega-3 takviyeleri iyi tolere edilir ve yağlı balık tüketemiyorsanız diyetinize sağlıklı bir katkı sağlar.
NAC (N-asetilsistein)
NAC, amino asitler L-sistein ve glutatyonun öncüsüdür. Glutatyon, vücudunuzdaki en önemli antioksidanlardan biri olarak kabul edilir ve iltihaplanmayı düzenlemek ve hücreleri oksidatif hasara karşı korumak için kritik öneme sahiptir.
NAC almanın, vücudunuzun glutatyon seviyelerinde artışı da dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararları sağladığı gösterilmiştir.
Araştırmalar, depresyonlu kişilerin C-reaktif protein, interlökin-6 ve tümör nekroz faktörü-alfa gibi daha yüksek düzeylerde inflamatuar sitokinlere sahip olma olasılığın daha yüksek olduğunu göstermektedir. NAC almak, iltihabı azaltmaya ve depresif semptomların hafiflemesinde etkili olabilir.
Safran
Safran, karotenoidler, krosin ve krosetin gibi antioksidan bileşikleri barındıran parlak renkte bir baharattır. İlginç bir şekilde safran, depresyon için doğal bir tedavi olarak umut vaat etmektedir.
Araştırmalar, safranın beyindeki ruh halinin yükselmesinde rol oynayan nörotransmiter serotonin seviyelerini artırdığını gözlemledi. Bu sürecin nasıl çalıştığı tam olarak bilinmiyor, ancak safranın serotonin geri alımını engellediği ve böylece beyinde daha uzun süre kalmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.
D vitamini
D vitamini, vücudunuzda birçok temel role sahip kritik bir besindir. Günümüzde, depresyon hastaları da dahil olmak üzere birçok insan yeterli D vitamini seviyesinden yoksundur.
Araştırmalar, depresyonu olan kişilerin D vitamini bakımından daha düşük ya da eksik olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Depresyon durumu olanlar genel popülasyona göre daha düşük D vitamini seviyelerine sahip olma eğilimindedir. En düşük seviyeye sahip kişiler, en önemli depresif semptomlara sahip olma durumu sergiler.
B vitaminleri
B vitaminleri, nörolojik fonksiyon ve ruh hali düzenlemesinde büyük bir öneme sahiptir. Serotonin, gama-aminobütirik asit (GABA) ve dopamin gibi nörotransmiterlerin üretimi ile düzenlenmesi için folat, B12 ve B6 dahil olmak üzere B vitaminlerine ihtiyaç vardır.
Araştırmalar, B12 vitamini ve folat eksikliklerinin depresyon riskini artırabileceğini ve bu besinlerle takviye etmenin bazı popülasyonlarda depresif semptomları azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Folat takviyeleri, folat metabolizmasını etkileyen genetik bir mutasyona sahip çocuklarda ve yetişkinlerde tedaviye dirençli depresyon semptomlarını azaltabilmektedir.
Çinko
Çinko, beyin sağlığı ve nörotransmiter yollarının düzenlenmesi için önem taşıyan bir mineral olarak görülmektedir. Aynı zamanda antioksidan ve antiinflamatuar özelliklere sahiptir.
Çinko eksikliği, artan depresyon riski ve depresyonun semptom şiddeti ile güçlü bir şekilde orantıya sahiptir.
Yapılan araştırmalarda, depresyonu olan kişilerde kandaki çinko seviyelerinin, depresyon durumu olmayanlara göre yaklaşık 0.12 µg / mL daha düşük olduğunu bulmuştur. Ayrıca çalışmalar, daha fazla çinko eksikliğini, daha büyük depresif semptomlarla ilişkilendirmiştir.
Sarı Kantaron
Depresyonu olan kişilerde, semptomları azaltmada umut ışığı olan popüler bir bitkidir.
Yapılan çalışmalarda sarı kantaron tedavisinin hafif ila orta derecede depresyonu olan kişilerde semptomları azalttığı görüldü.
Magnezyum
Magnezyum, depresyon hastalarına fayda sağlayabilecek önemli bir mineraldir. Magnezyum eksikliği depresyonu olan kişilerde yaygındır ve araştırmalar, magnezyum eksikliğine karşı takviye almanın depresif semptomları azaltabileceğini göstermektedir.