Çernobil Faciası Nedir Etkileri Ve Sonuçları Nelerdir?
Çernobil faciası, 20. yüzyılda yapılmış olan bir deney sırasında meydana gelen ilk büyük nükleer bir kazadır. Ukrayna’nın Kiev kentine bağlı olan Çernobil ilinde 26 Nisan 1986 tarihinde günün ilk saatlerinde saatlerin de yaşanmıştır.
Bu faciadan sonra büyük miktarda fisyon ürünleri atmosfere salınmıştır ve 30 Nisan 1986 tarihinde bütün dünya bu faciayı öğrenmiştir.
Çernobil faciasına yol açan bu nükleer durum, o dönemde SSCB’nin bir parçası olan Ukrayna’nın Kiev kentinin kuzeyinde yer alan Çernobil santralinde yaşandı. Her biri 1.000 Megawatt olan dört reaktörün yanlış bir şekilde tasarlanması sonucunda ve bu reaktörlerden birisinde deney yapmak için güvenlik sistemlerinin devre dışı bırakılmasından dolayı yaşanmıştır.
Çernobil faciası sonucunda özellikle Çernobil görevlileri çok fazla etkilenmiştir. Personeller büyük oranda maddelere maruz kaldığı için pek çok ölüme yol açmıştır.
Kazanın Sebebi
1972 yılında Ukrayna`da ki (O dönemde Sovyet Rusya’nın bir iliydi) Kiev’in 140 kilometre kuzeyinde kurulmuş olan Çernobil Nükleer Santralında meydana gelen kazaya, her biri 1.000 megavat gücündeki dört reaktördeki tasarım sorunları ile reaktörlerden birisinde güvenlik sistemlerinin devre dışı bırakıldığı esnada deney yapılması sebep oldu.
26 Nisan günü saatler 01.00’ı biraz geçtiğinde teknisyenler deneyin son aşamalarını tamamlamak için ek su pompalarını çalıştırmaya başladılar. Bundan dolayı gücünün yüzde 7’si ile çalışan reaktörde buhar basıcında düşme meydana geldi ve buhar ayırma tamburlarında bulunan su seviyesi güvenlik sınırının altına düştü.
Normal olarak bu olayda reaktörün güvenlik sistemine gitmesi gereken sinyaller de teknisyenler tarafından engellenmiştir. Su düzeyinin yükseltilmesi için buhar sistemine daha çok su aktarılmaya başlandı ve saat 01.23’de deneyin tam olarak başlatılması için şartların oluştuğuna karar verilmişti.
Deneyin yapılmasındaki amaç, reaktör çalışması istem dışı durdurulduğu zaman, buhar türbinlerinin daha ne kadar zaman çalışmaya devam edeceklerini ve böylece ne kadar süre içerisinde acil güvenlik sistemlerine güç sağlayabileceklerini öğrenmekti. Geri kalan diğer acil güvenlik sinyalinin bağlantıları da kesildikten sonra türbinlere gitmekte olan buhar akışı durduruldu. Bundan dolayı dolaşım pompaları ile reaktörün soğutma sisteminde yavaşlama meydana geldi. Yakıt kanallarında aniden bir ısı yükselmesi yaşandı ve yapım özelliklerinden dolayı reaktör tümü ile kontrolden çıkmış oldu.
Tehlikeyi fark eden teknisyenler reaktörün durdurulmasını sağlamak için bütün denetim çubuklarını hemen sisteme sokmaya başlamaya çalıştırlar. Fakat aşırı derecede ısınmış olan reaktörlerde saat 01.24’de yani deneye başlanılmasından bir dakika sonra iki patlama yaşandı. Bu patlamanın detayları net olarak bilinememekle beraber, denetim dışı bir çekirdek tepkimesinin meydana gelmiş olduğu anlaşılır. Üç saniye içinde reaktörün gücü %7`den %50`ye çıktı. Yakıt parçalarının soğutma suyu ile karşılaşması suyun aniden buhara dönemsine yol açtı. Meydana gelen aşırı buhar basıncı reaktör ile santral binasının tepesini uçurdu.
Kazanın Etkileri
Nükleer kalıntıların üretmiş olduğu radyoaktif bulut patlama yaşandıktan sonra bütün Avrupa’nın üzerine yayılmıştır ve Çernobil`den ortalama 1100 kilometre uzaklıkta yer alan İsveç Formsmark Nükleer Reaktöründe görevli olan 27 kişinin elbisesinde radyoaktif parçacıklara rastlanmıştır ve yapılan araştırmalarda İsveç`teki reaktörün değil Çernobil’den gelmiş olan parçacıkların olduğu saptanmıştır.
Çernobil’in Türkiye Üzerindeki Etkileri
TTB’nin ilk raporunda 2006 senesinin Nisan ayında yapılan “Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye’de Kanser” adlı raporunda Çernobil ile yalnızca Karadeniz bölgesindeki kanser olayları arasındaki ilişki ortaya konmuştur. Raporda belirtilenlere göre dönemin yetkililerinin Çernobil’in Türkiye üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı yönündeki açıklamalarına rağmen radyoaktif değeri 600 Bq/kg`ın altında olduğu söylenen ve İngiltere’ye gönderilen fındık İngiltere tarafından tekrardan gönderilmiştir.