Hafıza Sabit Değil, Yeniden Yazılan Bir Hikâyedir
İnsan beyni, geçmişi kusursuz bir şekilde kaydeden bir kayıt cihazı değildir. Aksine, hatıralarımız sürekli değişen, yeniden düzenlenen dinamik bir yapıdadır. Beyin, geçmişi hatırlarken ayrıntıları bilinçsizce yeniden şekillendirir; çünkü her hatırlama süreci aslında bir “yeniden inşa” işlemidir.
Nörobilim araştırmaları, her anıyı hatırladığımızda beynin onu yeniden kodladığını gösteriyor. Bu süreçte, mevcut duygularımız, çevresel ipuçları ve yeni bilgiler eski hatıralarla birleşir. Böylece, farkında olmadan geçmişte yaşananları bugünkü bakış açımızla yeniden yazarız.
Özellikle amigdala ve hipokampus bölgeleri bu süreçte etkilidir. Duygusal yoğunluk arttıkça, olayın bazı detayları abartılır veya bastırılır. Bu da hatıraların doğruluğunu bozar, ancak aynı zamanda zihinsel dengeyi korumamıza yardımcı olur.
Hafıza bir “gerçekler arşivi” değil, bir “anlam üretme mekanizmasıdır.” Beyin, geçmişi birebir değil, duygusal ve bilişsel bağlama göre şekillendirerek hatırlar.
