Araf, İslam inancına göre cennet ve cehennem arasında yer alan, ne tamamen iyi ne de tamamen kötü olan ruhların beklediği geçiş bölgesidir. Bu ruhlar, dünyadaki amellerine göre kesin bir karar verilmeden önce burada beklerler. Araf, hesap gününe kadar süren bu belirsizlik haliyle insanlara ibret ve düşünme fırsatı sunar.
Araf ile İlgili Sözler
- Araf, bekleyişin ve belirsizliğin sembolüdür.
- Cennet ile cehennem arasında duran ruhların mekanıdır Araf.
- Araf'ta beklemek, karar gününün habercisidir.
- Araf, hakikatin arayışında olanların yurdudur.
- Araf, ne tam cennet ne de tam cehennemdir.
- Araf, vicdanların en zor sınavıdır.
- Araf'ta bekleyenler, umut ile korku arasında kalmıştır.
- Araf, ahiretin ara durağıdır.
- Her ruh, Araf'ta kendini bulur.
- Araf, kararsız ruhların barınağıdır.
- Araf, adaletin en ince terazisinin olduğu yerdir.
- Araf, hesap günü için bir geçittir.
- Araf, sınırların bulanıklaştığı bölgedir.
- Araf'ta her ruh, kendi amellerini sorgular.
- Araf, cennet ve cehennem arasında süren bir bekleyiştir.
- Elif Şafak: “Araf, insanın kendi içindeki belirsizlikleriyle yüzleştiği, varoluşun tam ortasında bir durak.”
- Mehmet Akif Ersoy: “Araf, bir varoluş sınavıdır. Ne tam kurtuluş ne de tam kayboluştur.”
- Cemal Süreya: “Araf, hayatın ortasında sıkışıp kalmış ruhların yansımasıdır.”
- Oğuz Atay: “Araf'ta kalmak, insanın hem kendini hem de dünyayı sorgulama halidir.”
- Şebnem Ferah: “Araf, kalbin yarısı umut, diğer yarısı korku dolu olduğu yerdir.”