Uyku, beynin ve bedenin onarım sürecidir. Derin uyku evrelerinde hücreler yenilenir, bağışıklık sistemi güçlenir, öğrenme ve hafıza süreçleri pekişir. Eğer uyku süresi bu aralıkların altına düşerse; konsantrasyon bozukluğu, stres, obezite, kalp hastalıkları ve ruh hali değişimleri gibi olumsuz etkiler görülür.
Öte yandan, çok fazla uyumak da enerji düşüklüğü ve metabolik yavaşlama yaratabilir. Bu yüzden önemli olan sadece süresi değil, uykunun kalitesidir. Düzenli bir uyku rutini, loş ortam, elektronik cihazlardan uzak durmak ve her gün aynı saatte uyuyup uyanmak, uyku kalitesini ciddi biçimde artırır.
Kısacası, ideal uyku süresi kişisel bir denge işidir; ne eksik ne fazla — tam da bedenin “yeniden başlat” tuşuna bastığı o tatlı aralıktır.
